Bilgi ve İletişim Hattı 0332 265 35 43

Terapi ve Eğitimler

FOBİ ve EMDR TERAPİSİ

Fobi, korkunun, kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyen, bu anlamda kontrolden çıkmış halidir. Fobi kelimesinin, Yunanca Phobos kelimesinden geldiği düşünülürse, fobinin anlamı daha bir netlik kazanır. Phobos, Yunan mitolojisinde dehşet tanrısıdır.

Gerçekte korku yaratmayacak bir objeye, aktiviteye veya duruma karşı aşırı korku duyma ve kaçınma davranışında bulunmaya fobi denir. Fobik kişiler belli bir durum, nesne veya aktivite ile karşılaştığında aşırı anksiyete duyar.

Kişiler korkularının saçma olduğunun farkındadır, ancak korkularını mantıksal düşünerek engelleyemezler. Bu korkular fobik kişilerin günlük işlevlerinde bozulmaya neden olur.

Fobiler toplumda sık görülür. Araştırmalarda toplumda %10 oranında fobik olduğu söylenmekle birlikte tahminen bu değer %25 dolayındadır. Araştırmalarda fobi sıklığının beklenenden düşük çıkmasının en önemli nedeni bu kişilerin hastalıklarının farkında olmaması ve tedaviye başvuruların az olmasıdır. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür. Sosyal fobi genelde gençlik yıllarında özellikle karşı cinse ilginin arttığı dönemlerde ortaya çıkar.

Fobi ve EMDR Tekniği Tedavisi

Özellikle ruhsal travma sonucu başlayan fobilerde ise kısaca EMDR olarak bilinen (Eye Movement Desensitiza-tıon and Reprocessing) göz hareketleri eşliğinde duyarsızlaştırma ve yeniden proses etme yönteminden yararlanılabilir. Bu tedavi yönteminde kişinin daha önce yaşadığı ve kendisinde korku yerleşmesine yol açan olay etrafında çağrışımları toplanmakta, gözden geçirilmekte ve işlenmektedir. Hızlı ve kalıcı etki bırakan bir yöntem olması nedeniyle uygun olan vakalarda kullanılmaktadır. EMDR'nin ilaca üstün olmasının bir nedeni de tedavi kesildikten sonra da etkilerinin artarak sürmesidir. Oysa ilaç tedavilerinde kimi zaman tedavinin kesilmesinden sonra belirtilerde yeniden alevlenmeler görülebilmektedir. Ne yazık gibi EMDR ülkemizde yeni tanınmakta ve uzmanlarca da yeterince bilinmemektedir. EMDR ile çoğu zaman birkaç oturumda olumlu sonuç alınmaktadır. Bu nedenle aslında daha ekonomik bir yaklaşımdır. Buna karşın çok ve çeşitli problemleri olan kişiler için EMDR uygun olmamaktadır. Çünkü bu kişilerle daha geniş bir yelpaze içersinde yaşamın tüm alanlarını geniş olarak konuşma gereksinimi bulunmaktadır. Oysa EMDR bir noktaya odaklanarak değişim yaratmaya yarayan bir yöntem olduğundan bu tür geniş konuşma ihtiyacı olanlar ya da tedavinin o evresinde bulunanlarda uygulamayı ertelemekteyiz. Ancak EMDR her tür tedavinin içersine monte edilebilir ve yürüyen bir tedavinin etkisini artırmak ve tıkanılan noktalar açmak için faydalı olabilir.

Davranış tedavisinin iki türü olabilir. Bir türünde in vi-vo tabir edilen, kişiyi korktuğu durumla doğrudan karşılaştırma esas alınır. Ancak bunu derecelendirilmiş biçimde yapmak gerekir. Önce daha az korktuğu bir durumla karşılaştırılıp, giderek günler ve haftalar içersinde uyaranın dozu artırılır. Örneğin önce girmekten korktuğu kalabalık bir alışveriş merkezine sadece yaklaşması istenirken sonraki seanslarda o merkezin içine girmesi istenebilir kişiden. Davranış tedavisinin bir başka türünde kişi imgelemde, yani hayalinde korktuğu durumla karşılaştırılır. Bazı fobi türleri buna daha uygundur ya da bazı kişiler bunu tercih eder. Davranış tedavisi esas itibariyle semptomun tedavisine yönelen bir yaklaşımdır. Bir bakıma, parçanın değişmesi ile bütünün de dengesinin değişeceği varsayımına dayanır. Bu doğrudur da. Bazen bir olgunun tamamını değiştirmeye kalkmak hem statükoyu sarsacağı için daha çok korku ve endişe yaratır hem de direnci artırır. Ama bir semptomun ortadan kaldırılması sanki kubbe taşının yerini değiştirmek gibi bütün binanın mimarisini değiştirebilir.

Yüzleşme yöntemi imgeleme, yani hayal etme yolu ile yapılabileceği gibi in vivo, canlı yani doğrudan korkulan nesne ya da durumla karşılaştırma yolu ile de olabilir.

Genellikle bu işlem yavaş yavaş alıştırma biçiminde basamaklandırılmış olarak uygulanır. Ancak yoğun uyaranla karşılaştırma ve sıkıntının her aşamada azalmasını bekleme biçiminde de olabilir. Örneğin agorafobisi olan, yani tek başına kalabalık bir çarşıya girip orada vakit geçirmekten korku duyan ve bunu yapamayan bir kişiyi ele alalım. Uygulama için bu duruma uyan bir yer tespit edilir tedavi olacak kişi ile birlikte. Bu o bölgedeki birçok katlı ve kalabalık çarşı olabilir. Başlangıçta o çarşıya yalnız başına giderek orada sıkıntı duymasına rağmen yarım saat geçirmesi istenir. Oraya girdiğinde duyduğu sıkıntıyı 10 puan üzerinden değerlendirmesi istenir. Daha sonra aynı değerlendirmeyi orada geçirdiği sürenin sonunda da yapması ve bir not defterine kaydetmesi istenir. Çok fazla sıkıntısı olanlar için bir yardımcı terapist, hastayı belirli bir mesafede belirli bir yerde bekleyebilir. Daha sonra aynı uygulama tamamen tek başına da yapılacaktır.

Yarım saatlik uygulamalar sıkıntıda bir sönme, yani kişinin kendisinin yaptığı ölçümlerde bariz bir düşme olana dek sürdürülür. Daha sonra bu uygulama bir saate çıkarılır. Çoğu zaman ilk uygulamalardan sonra kısa süre içersinde sıkıntıda azalma görülür. Terapist bu uygulama dışında belirli aralıklarla hasta ile ayrıca görüşür ve hem genel durumunun nasıl gittiğini hem de uygulamada neler olduğunu takip eder, destekleyici olur.

Böyle bir uygulama devam ederken çeşitli problemler ortaya çıkabilir ya da alevlenebilir, kişinin aile bireyleri içersinde tedavi açısından problem yaratanlar varsa davranışları olumluya çevrilir ya da ortaya çıkan bir ek sorun varsa kısa sürede çözümü ve tedavinin önünü tıkamaması için çalışılır. Tedavi olumlu sonuçlandıktan sonra bu uygulamaların bir süre daha seyrelerek de olsa devam ettirilmesi istenir ve kontrol görüşmelerinde takip edilir.

İnsan korktuğu bir şeyin üstüne gitmeyi neden kabul etsin ve istesin?

Gerek fobik durumlar gerekse obsesyon (takıntı), kon-versiyon (sıkıntıların bedene vurması), panik (sıkıntının doğrudan ifadesi) gibi benzeri durumlar kişinin hem kurtulmak istediği hem de devam ettirmekten kendini alamadığı hallerdir. Örneğin evli ama gizlice ikinci bir ilişkiyi sürdüren ve giderek ikinci kadına daha çok bağlandığını hisseden ve hastalık hastası olan bir erkeğin durumunu düşünelim. Bir karar vermek zorunda olduğu düşüncesi ile karşılaşmak istemez. Bu ona azap vermektedir. Buna karşılık günler boyu kendisindeki bir bedensel şikayeti pireyi deve yapacak hale getirip korku içersinde yaşadığı zaman en azından çözmek zorunda olduğu problemini düşünmekten uzak kalmaktadır. Bu en basit bir açıklamadır. Yoksa insan ruhu pek çok labirentlerle doludur ve bundan çok daha karmaşık mekanizmalar oluşur. Bu mekanizmalar kişiyi değişmek isteğinden alıkoyar. Buna karşılık kişi yine de belirtilerin zorlaması ile tedaviye başvurur. İşte bu durumda başvuran kişiyi tedavide tutmak çok önemlidir. Tedavinin sürmesini tedavici de istemeli ve hastasını teşvik etmelidir. Aksi halde başvuran kişinin kısa süre sonra tedaviyi yarım bırakması çok görülen bir durumdur. Ya da kısa süre içersinde bir başka doktora gitmek yoluyla her tedaviyi yarım bırakır ve böylece durumunu sürdürmüş olur.

Fobi Türleri

akluofobi: karanlıktan korkma

akrofobi: yüksek yerlerden korkma

akustikofobi: belirli seslerden korkma

algofobi: acı çekmekten korkma

amatofobi: toz korkusu

amnezifobi: hafızasını kaybetmekten korkma

androfobi: adamlardan korkma

anemofobi: fırtına korkusu

antlofobi: sel korkusu

antropofobi: insanlardan korkma

apifobi: arılardan korkma

arakibutirofobi: yerfıstığı ezmesinin, yerken, damağa yapışmasından duyulan korku

araknofobi: örümceklerden korkma

aritmofobi: sayılardan korkma

asimetrifobi: simetrik olmayan şeylerden korkma

astenofobi: güçsüz olmaktan korkma

astrafobi: şimşek korkusu

ataksofobi: düzensizlikten korkma

atelofobi: mükemmel ol(a)mamaktan korkma

aviofobi: uçuş korkusu

ballistofobi: silahtan ya da mermilerden korkma

batofobi: derinlik korkusu, yüksek binaların yanından geçmekten korkma

batrakofobi: kurbağa, semender gibi çift yaşayışlı (amfibyen) hayvanlardan korkma

belonefobi: iğnelerden korkma

bibliyofobi: kitaplardan korkma

bromidrosifobi: vücut kokusundan korkma

brontofobi: gök gürültüsünden korkma

dentofobi: dişçiden korkma

dermatopatofobi: deri hastalıklarından korkma

eisoptrofobi: aynalardan korkma

elektrofobi: elektrikten korkma

emetofobi: kusmaktan korkma

entomofobi: böceklerden korkma

epistaksiyofobi: burun kanamasından korkma

eritrofobi: yüz kızarmasından duyulan korku

farmakofobi: ilaçlardan korkma

fazmofobi: hayaletlerden korkma

febrifobi: yüksek ateşten korkma

filofobi: sevmekten, aşık olmaktan korkma

fobofobi: korkmaktan korkma

fotofobi: ışıktan korkma

gametofobi: evlenmekten korkma

gefirofobi: köprülerden geçmekten korkma

gerontofobi: yaşlı insanlardan ya da yaşlanmaktan korkma

glossofobi: topluluk önünde konuşmaktan korkma

haptofobi: dokunulmaktan korkma

harpaksofobi: hırsızlardan ya da bir suçun kurbanı olmaktan korkma

helyofobi: Güneş'ten korkma

hematofobi: kan korkusu

herpetofobi: sürüngenlerden korkma

hidrofobi: sudan, yüzmekten ya da boğulmaktan korkma

higrofobi: nemden ya da yağmurdan korkma

hipegiyafobi: sorumluluktan korkma

hipnofobi: uyumaktan korkma

hipofobi: atlardan korkma

homiklofobi: sisten korkma

ihtiyofobi: balıklardan korkma

jinefobi: kadınlardan korkma

kakofobi: çirkinlikten, çirkin şeylerden korkma

kakorafiyafobi: başarısız olma korkusu

kanserofobi: kanser olmaktan korkma

kardiyofobi: kalp hastalığından korkma

karnofobi: etten korkma

katagelofobi: dalga geçilmekten korkma

kemofobi: kimyasal maddelerden korkma

keymafobi: kıştan ve soğuktan korkma

kimofobi: dalgalardan korkma

kinofobi: köpeklerden korkma

klimakofobi: merdivenden düşmekten ya da merdivenlerden korkma

klostrofobi: kapalı yer korkusu

koprofobi: dışkı korkusu

koulrofobi: palyaçolardan korkma

kremnofobi: yüksek yamaçlardan ya da uçurumlardan korkma

kriyofobi:buzdan ya da donmaktan korkma

kronomentrofobi: saatlerden korkma

ksantofobi: sarı renkten korkma

ksenofobi: yabancılardan korkma

ksilofobi: tahta şeylerden ya da ormanlardan korkma

limnofobi: göllerden korkma

litikafobi: davalardan ve mahkemelerden korkma

logofobi: belirli kelimelerden korkma

lökofobi: beyaz renkten korkma

manyofobi: delirmekten korkma

mastigofobi: cezalandırılmaktan korkma

mekanofobi: makinelerden korkma

melanofobi: siyah renkten korkma

mikrobiyofobi: mikroplardan korkma

mizofobi: kirlilikten korkma

monofobi: yalnızlıktan korkma

musofobi: farelerden korkma

nekrofobi: cesetten korkma

nelofobi: camdan korkma

niktofobi: geceden korkma

nozokomefobi: hastanelerden korkma

obesofobi: şişmanlamaktan korkma

ofidiyofobi: yılanlardan korkma

okofobi: taşıt araçlarından korkma

osmofobi: belirli kokulardan korkma

pantofobi: her şeyden korkma

papirofobi: kağıttan korkma

paraskavedekatriafobi: ayın on üçü ve cuma olan günden korkma

patofobi: hasta olmaktan korkma

pedofobi: çocuklardan korkma

peladofobi: kel insanlardan ya da kelleşmekten korkma

penyafobi: fakirlikten korkma

pirofobi: ateşten korkma

plakofobi: mezar taşlarından korkma

pogonofobi: sakaldan ya da sakallı kişilerden korkma

politikofobi: politikacılardan korkma

porfirofobi: mor renkten korkma

potamofobi: ırmaklardan ya da su akıntılarından korkma

potofobi: alkollü içeceklerden korkma

pteronofobi: kuştüyünden korkma

pupafobi: kuklalardan korkma

radyofobi: radyasyondan, X ışınlarından korkma.

ranidafobi: kurbağalardan korkma

selenofobi: Ay'dan korkma

siderofobi: yıldızlardan korkma

simetrofobi: simetriden korkma

skiofobi: gölgelerden korkma

sosyofobi: toplumdan, genel olarak insanlardan korkma

soteriofobi: başkalarına muhtaç olmaktan korkma

tafefobi: diri diri gömülmekten korkma

takofobi: yüksek hızdan korkma

talassofobi: deniz ya da okyanus korkusu

tanatofobi: ölümden korkma

teknofobi: teknolojiden korkma

teratofobi: gebe kadının, şekilsiz, çirkin bir çocuk doğurmaktan korkması

termofobi: ısıdan korkma

testofobi: testlerden ya da sınavlardan korkma

tomofobi: ameliyat olmaktan korkma

toksifobi: zehir korkusu

topofobi: belirli yerlerden korkma

travmatofobi: yaralanmaktan korkma

trikinofobi: gıda zehirlenmesinden korkma

triskaidekafobi: 13 sayısından korkma

tripanofobi: aşı ya da iğne olmaktan korkma

trikopatofobi: saç hastalıklarından korkma

ürofobi: idrardan korkma

venereofobi: zührevi hastalıklardan korkma

vermifobi: solucanlardan korkma

zelofobi: kıskançlıktan korkma

zoofobi: hayvanlardan korkmaA


İletişim Hattı
0332 265 35 43
Gizle